Kudüs’e Uyanmak Halis Mutlu Kitap İncelemesi
Tavsiye edilen 168 sayfalık bu kitapla Kudüs’ü İsrailiyattan uzak ve tamamen İslami referanslarla tanımaya, anlamaya çalışacaksınız…
Kudüs’e Uyanmak – Halis MUTLU Kitap İncelemesi
‘’Ve işte Kudüs… Peygamberler yurdu mübarek belde. Ümmetin gözyaşı… Mümine mahzun, kâfire mağrur şehir…Kalbim KUDÜS…’’
‘’Ve işte Kudüs… Kalbimizi titreten haykırış, Dünyanın en uzun hüznü yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üzerine…’’
Kendisini kitaplar sayesinde tanıdığım, kitapla kurulan dostluğun da en uzun ve en vefalı dostluk olduğunu her karşılaşmamızda hissettiğim kıymetli ağabeyim Fevzi Konaç’ın, başkanı olduğu Beytülmakdis Eğitim ve Yardımlaşma Derneği’nin Kudüs sevdalılarına hediye etmiş olduğu iyiki okudum, iyiki bana da bu lezzeti ve hüznü tatmak nasip oldu dediğim kitap KUDÜS’E UYANMAK…
İki bölümden oluşan,tek oturuşta bitirebileceğiniz bu kitabın ilk bölümünde kendi degerlerimiz, kendi kaynaklarımız ve kendi kavramlarımızla Kudüs anlatılmaya çalışılmış, ikinci bölümünde ise bir seyahat öyküsü ile sahiplenme duygusu pekiştirilmek istenmiş…
Kitabı okudukça Kudüs’ü kendi kaynaklarımızdan okumanın önemini , “Kudüs bizimdir!”, “Kudüs kırmızı çizgimizdir!” söylemlerinin içinin dolduğunu; kitabın vermek istediği asıl mesajın ustalıkla, ayetler, hadisler, menkıbelerle desteklenerek verildiğini kimi zaman hüzünlenerek, kimi zaman gururlanarak hissedeceksiniz.
Bu kitabı okurken aklıma hep rahmetli Erbakan Hoca geldi…Özellikle de şu sözleri,
” Sekiz milyonluk İsrail için bir buçuk milyar Müslüman Ebabil bekliyorsa, Ebabiller gelse İsrail’i değil bizi taşlar.”
“İsrail’in Filistin’e attığı füzelerin yarısını Müslümanlar İsrail’e atsa akşam çayını Kudüs’te içeriz.”
O kadar alışmışız ki zalimin diliyle, zalimin söylemleriyle, isimlendirmeleriyle bizim olana hitap etmeye bizim olana bile bizim demekten korkar hale gelmişiz.O kadar sindirilmişiz ki tatil planları yapan çoğu insanın son hayalleri arasında kalmıştır hep Filistin’e gitmek, Mescid-i Aksa’yı, Kudüs’ü görmek…Oysaki Kudüs demek Peygamberimizin Miraca yükseltildiği,namazın farz kılındığı, Peygamberimizin(sav) “Gidin!” dediği, bütün peygamberlerin cem olduğu, Rabbimizin ayetinde “Etrafını mübarek kıldım” dediği yer demek…Hangimiz Kudüs’ü böyle biliyoruz.Önce kavramlarıyla zihinlerimizi işgal ettiler, böylece fiziksel işgale de zemin hazırladılar.Yaptıkları her eylemde önce Müslümanların tepkisini ölçtüler, tepkisizliklerinden cesaret alarak işgallerini,aşağılamalarını daha da şiddetlendirdiler.Peki ya biz ne yaptık Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya saldırıldığında… Eyleme dönük olmayan birkaç cümle… “Allah’ım gönder bir Selahaddin, gönder bir Ömer…” Keşke Ömer’i, Selahaddin’ i beklemek yerine “Allah’ım Kudüs’ün özgürlüne beni memur kıl” diyebilsek. Canı gönülden bu duayı edip Kudüs’ün coğrafi bir mesele olmadığını imanı bir mesele olduğunu anlayabilsek… Şarkın en sevgili sultanı Selahaddin gibi bir Kudüs Şuuru oluşturabilsek…Bu belki Nurettin Zengi gibi bize nasip olmayacak ama onun ordusunun komutanı Selahaddin kurduğu devletiyle bu hayali gerçeğe dönüştürecek. Öyle değil mi ki bizler zaferden değil, seferden sorumluyuz…
Rabbim Kuvvet ve kudret sahibinin yalnızca Allah olduğunu bilmeyi ve bu şuurlu imanımızla kıyama kalkmayı, Kudüs için çarpan imanlı yüreklerlerin Mescid-i Aksa avlusunda cem olup vuslat bulduğu o güzel günleri görmeyi nasip etsin…
Bu dilek ve şuurla Kudüs’ü Müslüman’a yakışır bir bakış açısıyla okumak ve kalbinizi Mescid-i Aksa aşkıyla doldurarak uyanıp,harekete geçirmek için mutlaka ama mutlaka okumalısınız bu kitabı diyor kesinlikle tavsiye ediyorum…
Bitirirken;
Rabbim yüreğinize Aksa ferahlığı,
Ömrünüze Kudüs bereketi,
Zihninize su berraklığı versin. (Amin)
Kaynak: kudusanahaber.com