İslamcı Medya İnsan Öğütür
Gazeteci Halis Mutlu ile İslamcı medyayı konuştuk. İslamcı medya üzerine çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Mutlu, “Seküler medya insana, İslamcı medya eşyaya yatırım yapar, seküler medya gazeteci yetiştirir, İslamcı medya ise öğütür” dedi.
İslamcı medyanın çokluğu Müslümanlar için bir umut mu? İslamcı medya varlığıyla zarar mı veriyor? İslamcı medyanın Müslümanlar üzerindeki olumsuz etkileri neler? Ve daha birçok soruya bu röportajda cevap bulacaksınız.
Sayıdaki kemiyet keyfiyete ne kadar yansıdı, bunu konuşmak lazım… Muhafazakarlar tarafından satın alınan seküler yayın organları sayının çoğalmasına neden oldu ama ne yazık ki kaliteyi dibe vurdurdu. Haliyle bunun Müslümanlar üzerine yansıması da olumsuz oldu, yani bu durum Müslümanlara bir şey katmadığı gibi çok şey aldı götürdü. En basit ifadeyle, “Müslümanlar slogan atmayı bile unuttular.” Bununla slogan atmayı savunduğum onu önemsediğim anlaşılmasın ve fakat şu bir gerçek ki atılan sloganlar en azından bilinçlerin açık kalmasına neden oluyordu. Video paylaşım sitelerinde dolaşan bir görüntü var; bir grup basın açıklaması yaparken, görevli olduğu belli bir şahıs “Müslüman uyuma…..” deyip susuyor başını kaşıyor, yani sloganlar bile unutuldu ve bunun sorumlusu sizin bahsettiğini sayısı artan o muhafazakar medyadır.
Bir gazeteci olarak Türkiye medyasını nasıl buluyorsunuz ? İslami medya ve Kartel medyası olarak isimlendirilen iki medya grubunun birbirlerinden farkı nedir ?
– Türkiye medyası batıdaki muadillerine göre hazırcıdır, cahildir… Her şeyden önce medya neşet ettiği topluma yabancıdır. Haliyle toplumun değerlerini hiçe sayan, çiğneyen bir yayın anlayışı vardır. Topluma şekil verme güdüsüyle hareket eder…
Somut bir örnek vereyim; Mehmet Ali Birand öldü gitti, ama geride birçok isim bıraktı, hayattayken yetiştirdiği isimlerle rekabet etti… Bana İslamcı medyada duayen bir isim söyleyin ki bir isim yetiştirmiş olsun ve o isimle rekabete girişsin; yok söyleyemezsiniz… Kendi imkanlarıyla bir şeyler yapmak isteyen gençler ise ya “çıkıntı” olarak nitelendirilir ya da yok olur giderler,,,
İslami kesim medya sektöründe ilk olarak yerini kaç yıllarında aldı?
– İsim olarak Mehmet Şevket Eygi büyüğümüz bu konuda akla gelir. Eygi hocanın Müslümanların medyada etkin olmak için verdiği mücadele saygıya değerdir. 1960’lı yıllarda tek başına bu işe girişmiş, birçok yayın organı kurmuş çıkarmış; ama meşum zihniyetin çelmesine maruz kalmış sürekli. Ekol olamamış okullar vardır medyada, burada isim vermem doğru olmaz; ama inşaallah yazmaya başladığımız “İslamcı Medyanın Kindar Yüzü” isimli kitapta niçinleri nedenleri kalemimiz yettiğince anlatmaya çalışacağız…
İslami kesimin medya kuruluşları; gazete, televizyon, dergi ve internet haber siteleri her geçen gün artıyor ve güçleniyor. Reel ve sosyal medya da gün geçtikçe güçlenen bir İslami medya var artık. Bu kadar hızlı güçlenmenin sebebi ne olabilir ?
– Hükümet… 🙂 Geçer akçe İslamcılık şimdi… Sizin İslamcı diye tabir ettiğiniz kimi medya organlarının başında öyle isimler var ki; sabahtan akşama kadar Başbakan Erdoğan’a söverler; ama oturdukları koltuk bu sövgülerini, -tabirimi mazur görün- dillerini kıçlarının altına almalarına neden olur…
İslami medyada güçlenen bazı kuruluşlar zamanla kendilerini kaybedip merkeze kayabiliyorlar. Mesela İslami bir medya sizce magazin haberleri yapabilir mi?
-28 Şubat sürecinin en azılı yayın organlarından biri şimdi muhafazakarların elinde; ama hala arka sayfa güzeli yayınlamaya devam ediyor… Magazin denilen şey, kimin kimle gezip tozduğu, yatıp kalktığı ise bunun yayıncılıkla alakası bile olamaz ki İslami medyada da yer bulsun. Toplumun önündü olan bir isim habere değer bir iş yapmışsa bu haberleştirilir, ama nerede ne içti kiminle nerede ne yaptı, bundan topluma ne? Bunu topluma haber olarak vermek ahlaksızlıktır! Ama canım toplum bunu istiyor demek ise yüzsüzlüktür. Uyuşturucu bağımlısı yapılan bir gence “ama istiyor” demek ne kadar ahlaki ise magazin haberciliği de o kadar ahlakidir…
Bugün baktığımız da her cemaatin bir medya kuruluşu var. Yola çıkan her cemaat ve islami hareket, yola tv veya gazete kurmakla başlıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz.
– Benim şeyhim senin şeyhini döver anlayışının modernize edilmiş halidir bu dediğiniz…
Eskiden medya sektöründe televizyonculuğun yüzde 40´ını, gazete tirajlarının yüzde 60´ını elinde bulunduran Aydın Doğan (Doğan Grubu) nın son zamanlarda medya sektöründen yavaş yavaş çekilmesine şahit oluyoruz. Yıllarca bu sektörden sonsuz paralar kazanan bu grup, neden sektörde küçülme politikasına gitti ?
– Vizyonsuz bir misyonu vardı, tamamladı…
Eskiden Türkiye medyası Ergenekon’un kontrolundeydi. Peki sizce şimdi nasıl ?
Müslümanların kontrolünde olmadıktan sonra kimin kontrolünde olduğunun bir önemi yok…
Sizce Türkiye de gerçek manada “ümmetçi” bir yayın politikasıyla hareket eden medya kuruluşu var mı ?
– Maalesef…
Bugün Türkiye de günde bir milyon satan bir islami gazete var. Eskiden böyle bir şey olsaydı “Şeriat geliyor” nutukları atılır, “Laiklik elden gidiyor” yaygarasıyla belki darbe bile yapılırdı. Acaba gunumuz islami medyası, laiklikiğe zarar vermeyen bir islami medya mı ?
Laiklerin en büyük güvencesi İslamcı medyadır…
Kendine “Muhafazakar Gazete” misyonu yükleyen bir gazetenin, Cocacola reklamına yer vermesini nasıl karşılarsınız ?
– Kapitalizmin karşı konulamaz “ama”sı! ‘Ama herkes yapıyor, ama herkes içiyor, biz yapsak bir şey olmaz.’ sığlığı…
Halis bey, sorularımızı büyük bir içtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederim. Son olarak habername.com aracılığıyla Türkiye kamuoyuna neler söylemek istersiniz ?
– Habername.com sitesini buyuk bir ilgiyle takip ediyorum. Çok kaliteli yazarlarınızdan zaman zaman istifade etmeye çalışıyoruz. Habername güncel ve aktif haberciliğiyle örnek haber sitelerindendir. Sizin aracılığınızla son olarak ; Müslümanlar ticaretle dünyayı fethetti… Şimdi ise ticaret ve kadın ile tarumar oluyorlar… Allah’ın ipine sımsıkı yapışmak zorundayız… Birbirimiz için dua edelim… Ben teşekkür ederim…
Tarih: 30 Nisan 2013