Hiçbir Şey Yapamıyorsanız Boykot Edin
“Boykot edin. Benim boykotumla mı olacak demeyin. Boykot sizin esir almanız değildir, sizin teslim olmamanızdır. Tek başınıza dahi kalsanız emperyalist dünyaya teslim olmuyorum, ben içmiyorum, ben yemiyorum, ben sizin dünyanızdan değilim demektir boykot.”
Kudüs’ün özgürlüğü zihinsel işgalden kurtulmakla mümkündür.
Emperyalist dünyaya teslim olmadan boykot yapmak gerekiyor. “Seminerler veriyoruz bir çoğu yerde, 7 Ekim’de HAMAS niye bu savaşı başlattı, diye şikayet ediyorlar. Binaların yıkılmasına çoluk çocuğun ölmesine niye sebep oldu diyorlar. 7 Ekim’den 2 gün önce yani 5 Ekim’de Mescid-i Aksa da bir olay oldu. Bu olay hakkında hiçbirimizin haberi yoktu çünkü sosyal medya hesapları, haberler medya bunu görmemizi istemiyordu. Mescid-i Aksa’da olan ablalarımız Murabıt görevi yaparken israil askerlerinin saldırıları sonucunda cilbapları, başörtüleri açılarak mescitten dışarı atıldı, Gazze İle Kudüs’ün arası uzak bir mesafe fakat Kudüs’ün özgürlüğü için HAMAS kendi canları pahasına yeter artık deyip bu savaşa başladılar.”
“Mukaddes Kudüs, mübarek Mescid-i Aksa ve kutsal görevi yerine getiren kadınlara saldıran Yahudilere karşı bardağı taşıran son damla oldu. Şimdi oraya gitsek ne yapabiliriz. Hz. Davut gibi eline taş almak, eline taşı alıp Calud’un karşısına geçip fırlatıp atmak… Taşı attığında isabet ettiren kim? Allah. Hz. Musa gibi asayı denize vuracaksın, denizi ikiye bölen kim, asa mı? Hayır, Allah. Bir şeyler yapmak amacımız olmalı. Siz hiçbir şey yapamıyor musunuz? Boykot edin. Benim boykotumla mı olacak demeyin. Boykot sizin esir almanız değildir, sizin teslim olmamanızdır. Tek başınıza dahi kalsanız emperyalist dünyaya teslim olmuyorum, ben içmiyorum, ben yemiyorum, ben sizin dünyanızdan değilim demektir boykot. Bunu yapabilirsek o zaman bir şeyler yapmış oluyoruz. Bunu yaptığınız an Kudüs için bir şey yapmış oluyorsunuz. Zihinsel işgalden kurtulmak için uyduruk kahramanları yırtıp atmaya var mısınız?”
Ancak 3 mescid için ibadet maksadıyla yola çıkılabilir; Mescid- Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa. “Sahabelerden biri, ‘Ya Resulullah daraldım, ne yapayım’ diye sorduğunda, Resulullah efendimiz, Beytul Makdis’e hicret et diye buyuruyor. Ümmet olarak darlandık, Kudüs’e gitmek istiyoruz; orada savaş var, gitmeyin diyorlar. Allah Teala oraya gidin, diye buyuruyor. Allah, Hz. İbrahim’i kurtarıyor buraya ulaştırıyor, Hz. Musa’yı kurtarıyor buraya ulaştırıyor. Hz. Resülullah Miraç öncesi nasıl bir haleti ruhiyedeydi? Hüzün yılındaydı. Efendimiz en dar anında Kudüsle müjdelendi. Demek ki şöyle diyebiliriz; darda mısın, zorda mısın, sıkıntıda mısın… Gitmen gereken yer Kudüs. Hz. Resûlullah oraya gidin ve namaz kılın, diyor Mescid-i Aksa için, kim umre ve hac için orada ihrama girerse anadan doğduğu gibi tertemiz oluyor, gelmiş geçmiş günahları af olunuyor, diye buyuruyor. Ama biz Müslümanlar, daha Mescid-i Aksa’nın neresi olduğunu bilmiyoruz, kafalarımız darmadağın. Neresi olduğunu bilmediğimiz yerin özgürlüğü konusunda da bir irade ortaya koyamıyoruz. 50 yıl önce yazılmış şiirlerle vicdanlarımızı rahatlatıyoruz. Önce zihinsel işgalden kurtulmamız lazım. Mukaddes için bir şey yapmak, mukaddesi canınızdan aziz bilmek. O zaman bakın zihinleri nasıl fethediyorsunuz.
Halis MUTLU | Gazeteci – Yazar